Ömer hayyam sözleri
Hem / Kultur, Media & Underhållning / Ömer hayyam sözleri
Han hamam, dolap değirmen, hep onlara. Kesildikçe biten otlar gibi yeşermeyeceksin bir daha.
Sen nesin, varlık nedir, nerden bileceksin? İki yokluk arasında bir varlık seninki: hiçlik ne varsa çevrende, sen de bir hiçsin.
Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben perde ardında sen ben dedikodusu var amma.
Bizim ki perde arkasında dedikodu; bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben..
Akıl bu kadehi övdükçe over; alnından sevgiyle öptükçe öper; zaman usta'ysa bu canım nesneyi hem yapar hem kırıp bin parça eder.
Orucumu yiyorsam ramazanda, mübarek aydan habersizim sanma. Ondan ötesi ha olmuş, ha olmamış, bu güzelim ömrünü satmaya değmez.
Her sabah yeni bir gün doğarken, bir gün de eksilir ömürden; her şafak bir hırsız gibidir elinde bir fenerle gelen.
Ey sevginin sırlarından habersiz yaşayanlar, bilin ki tüm varlığın baş kaynağı sevgidir, sevgi.
Sen içmiyorsan, içenleri kınama bari bırak aldatmacayı, ikiyüzlülükleri; şarap içmem diye övünüyorsun, ama yediğin haltlar yanında şarap nedir ki?
Var mı daha ağır yük zamanı çekmek kadar.
Yaşadığı dönemin ünlü veziri Nizamül-Mülk ve Hasan Sabbah ile aynı medresede zamanın ünlü alimi Muvaffakeddin Abdüllatif ibn el Lübad... Yüreğinin kanını iç de boyun eğme.
Bir çember çizilse merkezinde ben, kenarında sen… Sen döndükçe beni; ben döndükçe seni görsem… Öyle bir an gelse ki; yarıçap sıfır olsa.
Yaşamanı akla uydurman gerekir, ama bilmezsin akla uygun olan nedir; bereket eli çabuktur zaman ustanın, başına vura vura sana da öğretir.
Bahtımın kökü yeşerip dal budak da verse eğretidir bu ömür diye giydiğin elbise; mıhları gevşek bir gölgeliktir beden çadırı, pek dayanma sakin ne kadar sağlam da görünse.
Bizim şarap içmemiz ne keyfimizden ne dine, edebe aykırı gitmemizden, bir an geçmek istiyoruz kendimizden, içip içip sarhoş olmamız bu yüzden.
Ayağa kalk!
4 Aralık 1131) İranlı şâir, filozof, matematikçi ve astronom. Hırka; tespih, post; seccade güzel ama tanrı kanar mı bunlara?
Vefasız dünya diye yakınıp durma; dünya elindeyken tadını çıkarsana! İki günde bir somun ye, ne olur! Dizmiş alt alta sözleri; hoşbeş etmiş derim dedi.
Kim demiş haram nedir bilmez hayyam ben haramla helalı karıştırmam seninle içilen şarap helaldir sensiz içilen su bile haram.
Denize düşüp kaybolan şu damlası toprağa karışan toz zerresi nedir bu dünyaya gelip gidişimizin manası fena bir böcek işte, bugün var yarın yok.
Her sabah yeni bir gün doğarken, bir gün de eksilir ömürden; her şafak bir hırsız gibidir elinde bir fenerle gelen.
Gece, gül bahçesinde ararken seni, gülden gelen kokun sarhoş etti beni; seni anlatmaya başlayınca güle baktım kuşlar da dinliyor hikayemi.
Ne mutlu adı sanı bilinmeyene; İpeklere, kürklere bürünmeyene; Anka gibi iki dünyadan da geçip Bu viranede baykuşa dönmeyene.
Hayyam.
Kesildikçe yeşeren otlar gibi yeşeremeyeceksin bir daha.
Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam. İyi kötü ne varsa yapan kendisiyken; tutar suçu yükler kendinden başkasına.
Epey şey öğrendim, diyordum kendi kendime, Çok az şey kaldı, diyordum, anlamadığım. Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş! Bu zorbalar ne biçim adamlar dedim?
Belaya aldırmaz aklı olan, bu da her şey gibi geçer, der.
Kendini satmayan adama ekmek yok. Şu yarım yamalak dünyada ne tam kafiriz, ne tam müslüman.
Kendi içmez, içeni kınamaya bayılır yüzünden aldatmaca, sahtekarlık yayılır şarap içmiyor diye, kasılıp gezer ama; yedikleri yanında şarap meze sayılır!
Akılla bir konuşmam oldu dün gece, sana soracaklarım var dedim?
Yaşamaktan bezdim, ne yapsam.? Aklımı başıma alınca ne göreyim, Ömrüm yel gibi esmiş gitmiş, Hiçbir şey öğrenmeden kalakalmışım.
Ezel avcısı bir yem koydu oltasına bir canlı avladı adem dedi adına iyi kötü ne varsa yapan kendisiyken tutar suçu yükler kendinden başkasına.
Bu zamanda az dostun olsun, daha iyi!
Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz: bak, bir yanda şarap, bir yanda sevgili.
Bir kalp ki onun sevmesi aldanması yok tutkunluğu yok, bir güzele yanması yok bin kez yazık olsun sevgisiz yüreğe aşksız geçecek günlerin faydası yok.
Hayat kısa insanoğlu! Bir düş dedi; bir kaç görüntü.
Bırak acı yüreğinde konaklasın olmaza çare arama.. Yüreğinin kanını iç de boyun eğme.
Ya sırtımıza alıp taşıyoruz, ya ayağımızın altına alıp çiğniyoruz, öğrenemedik bi türlü yan yana yürümeyi.
Putların, kabenin istediği: kölelik; çanların, ezanın dilediği: kölelik; mihraptı, kiliseydi, tespihti, salipti, nedir hepsinin özlediği?
Peki, ben ne görünüyorsam oyum. Ateşi koze döner, kokusu olmaz.